Kıymet Hocam kendinizi tanıtabilir misiniz? Bir STK yöneticisi veya aktivisti olarak hangi deneyimlere sahipsiniz ve hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz?
Adım Kıymet Bilgici. Otizmli oğlumun doğumundan sonra, hastane kapılarında ve özel eğitim merkezlerinde karşılaştığım ailelerin içler acısı durumunu görerek bir şeyler yapmam gerektiğine karar verdim. Aynı ortamlarda çocuklarımızın nöbetini tutan annelere, alanda yaşadığımız zorluklarla mücadele etmek için birlikte hareket etmemiz gerektiğini anlattım.
22 yıl önce "Bursa'nın Özel Anneleri" olarak bir platform gibi hareket ederek otizm ve Down sendromlu birey aileleriyle çalışmalara başladım. Öncelikle annelerle belediyelere ziyarete gittik, ancak randevu verilmedi. Bunun üzerine toplanarak çocuklarımızla birlikte belediye meclis toplantılarını defalarca bastık.
Sonunda çocuklarımızın gelişimi için faaliyetler planlayarak, uygun tesis ve taşıma taleplerimizi kabul ettirdik. 13 yıl boyunca at terapisi yaptırdık. Belediyemiz atlar ve eğitimcilerle birlikte ortamı hazırladı. Ayrıca hayırseverlerin desteğiyle kapalı bir manej inşa ettik. Haftanın 5 günü çocuklarımızı servislerle yeşil bir alana taşıdık.
Konuşma sorunu olan çocukların çoğu ekololiyle başladı ve konuşmaya geçti. Bu etkinliklerle çocukların yanında olan anneleri de sosyal alana çıkararak eğittik. Yüzme havuzlarında haftanın 3 günü, 3 saatlik dilimleri çocuklarımıza ayırdık. Gönüllü yüzme hocaları bulduk, ancak uzun süre devam etmediler. Ücretsiz olduğu için uzun süreli destek sağlamak zor oluyor. Bu süre zarfında anneler veya kardeşler yüzme havuzunda çocuklarımıza nasıl yardımcı olacaklarını öğrendiler. Servislerle 5 yıl boyunca 120 otizmli çocuk ve 120 refakatçisiyle yüzme havuzunda devam ettik. Yılda 3 kez kültür turları düzenleyerek ülkeyi gezdik ve hala devam ediyoruz. Tabii ki, at terapisi ve yüzmeyle başladık, daha sonra çeşitli etkinliklerle devam ettik.
Protesto mitinglerine ülke genelinde katıldık. Farkındalık standları kurarak broşürlerle hakları konusunda aileleri ve toplumu eğittik. Ancak sadece yerel olarak bir araya gelmek ve yan yana durmak yeterli değildi, ülke olarak hareket etmeli ve haklarımız konusunda aileleri bilgilendirmeliydik. Ve başardık.
Defalarca otobüslerle seyahat ederek kampanyalar düzenledik ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne dilekçelerle başvurduk. Evlerinden çıkamayan ağır otizmli ve Down sendromlu çocuklar ve annelerini kamplar düzenleyerek evlerinden çıkardık, defalarca kez.
Şu anda Bursa Otizmli Bireyler ve Anneler Yardımlaşma Derneği olarak dernek olarak faaliyet göstermekteyiz. Savunuculuk yaptığımızı düşünüyoruz.
STK'nızı kısaca tanıtabilir misiniz? Misyonu, vizyonu ve hedefleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Misyonumuz, yasa yapıcı mercilere baskı yaparak hak temelli taleplerimizi çözümlemektir.
Yerel düzeyden başlayarak, tüm illerde uygulanan yasal düzenlemeleri, ihtiyaca yönelik yeni yasalar veya yönetmeliklerle zenginleştirmeyi ve ihtiyacı olan bireylerin hak kayıplarını ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz (eğitim, sağlık, istihdam, sosyal alanlar gibi).
Emsal çalışmaları hayata geçirmek hedefimizdir.
STK'nızın hangi toplumsal sorunları çözmek veya hangi konulara odaklanmak için kurulduğunu anlatabilir misiniz?
22 yıl önce sağlık, rehabilitasyon ve özel eğitim gibi konular öncelikli sorunlarımızdı. Hala aynı üyelerimizle devam ediyoruz, yani "ağır engelli" olarak adlandırılan kesime odaklanıyoruz.
Ancak şimdi çocuklarımızın birçoğunun gelişimleri itibariyle istihdam alanında da çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Son beş yıldır, devletin iş koçu desteğiyle istihdam olanakları sağlaması gerektiğini düşünüyor ve Türkiye Otizm Meclisi çerçevesinde alanda ortak hareket ediyoruz.
Yani özel gereksinimli bireylerin toplumda kendi ayakları üzerinde durabilecekleri destekleri yasalar düzeyinde hayata geçirmek için çalışıyoruz. Manevi açıdan aileleri güçlendirmek, onları gerekli eğitimlere eriştiklerinde istihdama da erişebileceklerine inandırmak, devlet kurumlarını ve özel sektörü cesaretlendirmek öncelikli konumuz.
STK'nızın en büyük başarılarından birini paylaşabilir misiniz? Bu başarıyı elde etmek için hangi stratejileri kullandınız?
İlk soruda örnekler verdim. Bursa'da hiç bulunmayan iki etkinliği, imkansızlıklara rağmen ısrarla hayata geçirip 13 yıl boyunca sürdürdüğümüzü anlattım.
Başarılı olmak için bir araya gelip ortak hareket etme yeteneğini geliştirmek ve yapılan çalışmaların kazanımlarını kanıtlamak gerekiyor. (Psikolog raporlarıyla çocuklardaki gelişimi göstermek, annelerin toplumla kaynaşmalarının engelli çocuklar üzerindeki olumlu etkisini vb.)
STK'nızın karşılaştığı zorluklar nelerdir ve bunları nasıl aşıyorsunuz? Hangi önlemleri alıyor ve hangi kaynaklardan destek alıyorsunuz?
STK olarak varlığımızı sürdürmek zor, çünkü kurumsal olarak devam ederken iş yükü daha da artıyor ve derneğimizdeki aileler, derneğin iş yüküyle ilgilenmek için vakit ayıramıyor. Başından beri sorumluluğu üstlenen kişi veya kişiler çoğunlukla kendi imkanlarıyla her şeyi yürütüyorlar.
Maalesef maddi olarak devlet desteği alamıyoruz. Toplantılarda kararlar alırken herkes fikir sunuyor, ancak gerçekleştirmek için birkaç kişinin çabasına kalıyor.
Bağışlar veya üyelik aidatları toplamak pek mümkün olmuyor. Ancak az sayıda gönüllü kişi tüm yükü omuzlayarak devam ettiriyor.
Yıllardır yerel yönetimler dahil herkesi çevreye tanıtan bir dernek olarak yerelde iletişimimiz çok iyi durumda. Çalışmalarımız için yer, araç, broşür basımı gibi konularda yerel yönetimlerden destek alabiliyoruz.
Örneğin, son etkinliğimiz olan 300 kişilik bir haftalık Şile kampı için İstanbul Büyükşehir Belediyesi, üyelerin ulaşım desteği için Bursa Büyükşehir Belediyesi bize destek oldu. Yoldaki ikramlarımızı ise özel sektörden sağladık.
STK çalışmalarınızda sizi ilham veren kaynaklar veya mentorlarınız oldu mu? Bu kişilerin size etkisinden bahsedebilir misiniz?
Dünyadaki aktivistlerin başarılarını takip ediyorum. İhtiyaç analizi yaparak ve ihtiyaç sahibi bireylerin yaşamlarını değiştirmek için odaklandığım konuda dilekçeler yazarak yardım istemek için Dilek Çe'ye başvuruyorum. Genellikle doğru taleplerle destek bulmak zor değil.
STK'nızın toplum üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz? Hangi ölçme ve değerlendirme yöntemlerini kullanıyorsunuz?
Yaptığımız çalışmalar ilgi çekiyor, yüzlerce kişiyle başarılı çalışmalar yapıyoruz, basının da ilgisini çekiyoruz. Web sitemiz aracılığıyla farklı illerden beğeni ve notlar alıyoruz. Yerel ve ulusal düzeyde tüm kurum ve kuruluşlarla iletişimimizin çok iyi olduğunu düşünüyoruz.
Üyelerimiz aracılığıyla bize iletilen olumlu geri bildirimler alıyoruz.
Ayrıca ödüller de alıyoruz.
Tüm bunlar bizi mutlu ediyor.
STK çalışmalarınız devam ederken başka hangi hedeflere veya planlara sahipsiniz?
Önümüzdeki dönemde genç üyelerimize kafe tarzı bir mekan kazandırmak ve orada istihdama yönelik çalışmalarla gençleri eğitmek istiyorum. Bunun için öncelikle yerel yönetimler ve valilikle görüşmek, bir bina temin etmek istiyorum. Ardından maddi destek bulup araç-gereçleri tamamlamak istiyorum. Eğer yerelde gerçekleştiremezsek proje yazarak fon sağlamak için çaba göstereceğim.
İnşallah başarılı oluruz.
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
Ali ULUSOY
